Aort kapak hastalıklarının tedavisinde “TAVİ” işlemi

Türkiye’de yılda ortalama 1600 hastanın kalp kapağı, kısa adı TAVİ olan işlemle tedavi ediliyor. Ameliyat edilemeyecek kadar yüksek riskli hasta gruplarında ilaç tedavisine oranla daha iyi sonuç veriyor.

’Hayat Kurtaran Yöntem’

Medicana International Ankara Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Engin Bozkurt, aslında açık kalp ameliyatı yapılmadan kateter yöntemi kullanılarak kalbe aort kapağı takılması işlemini ifade eden yeni yöntemin, ameliyat olamayan, kaderine terk edilen hastalar için hayat kurtaran bir yöntem olduğunu da sözlerine ekleyerek, "Özellikle solunum ve böbrek yetersizliği bulunan ve daha önce kalp ameliyatı geçiren hastalarda yeni bir ameliyatın risklerini önlemektir" mesajı verdi.

TAVİ Yöntemi

Kısaca TAVI olarak bilinen "Transcatheter Aortic Valve Implantation" yöntemi sağlık durumu ciddi olan hastalara uygulanıyor. Bu yöntemle son 50 yıldır uygulanan açık kalp ameliyatı yerine hastalar; kalpleri açılmadan, anjiyo yapılır gibi kasıktan girilerek tedavi olma şansına kavuşuyor. Lokal anestezi ile yapılan bu işlemde hiçbir yer kesilmiyor, dikiş atılmıyor. İşlemin hemen ardından hastaların nefes alması rahatlıyor kalp yetmezliği semptomları geriliyor.

Nasıl Uygulanıyor?

TAVİ işleminde hastanın kasık ya da kol atardamarı bölgesine lokal anestezi yapılması yeterli oluyor. Ancak hastaların yüzde 1-5 gibi çok az bir bölümüne genel anestezi yapılabiliyor. Girilen damarın içinden kalbe kadar gidilip, dar olan aort kapağının içinden geçiliyor. Önce bu kapağa balon yapılarak darlık biraz açılıyor, ardından stent içine yüklenmiş olan biyolojik yeni kapak daralmış aort kapağı bölgesine getiriliyor. Açılır açılmaz yeni kapak görev yapmaya başlıyor. Ardından girilen damar bölgesi kapatılarak hasta yatağına alınıyor.

Düşük Riskli Hastalarda da Uygulanıyor

TAVİ uygulayıcısı Medicana International Ankara Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Engin Bozkurt, bu yöntemin öncelikle çeşitli nedenlerle (ileri yaş, akciğer, karaciğer veya böbrek fonksiyon bozukluğu, önceden açık kalp ameliyatı geçirmiş olan hastalar gibi) ameliyat olamayacak hastalar için geliştirildiğini ve bu alanda çok ciddi bir başarı elde edilince düşük riskli hastalarda da en az açık cerrahi kadar etkili olduğunu vurguluyor.

TAVİ’nin, ameliyat edilemeyecek, yüksek riskli, orta riskli hastalarda kendini kanıtladığını savunan Prof. Dr. Bozkurt, “Düşük riskli hastalarda bile klasik açık ameliyata alternatif olabileceğine yönelik bilimsel veriler arttı. Bu yöntemin açık cerrahiye göre üstünlükleri bulunmakta. TAVİ’nin üstünlüklerini kısaca şöyle sıralayabiliriz. Genel anestezi alınmaması, göğüs kafesinin açılmaması ve hastaların 1-2 gün içinde normal hayatlarına dönebilmesi” diye konuştu.