Aliexpress, Türk KOBİ’lerini e-ihracatla dünyaya açıyor

İSTANBUL (İGFA) - Kerem Köfteoğlu’nun Youtube ve Yön Radyo’da sunduğu “Doğudaki Tanıtım Elçilerimiz: Çin’deki Türkler” programına katılan Aliexpress Türkiye, Latin Amerika ve Ortadoğu Ülke Müdürü Yaman Alpata, online platformlarında Türkiye’nin Çin’den sonra dünyaya mal satabilen ikinci ülke olduğunu söyledi. Alpata bu durumun neden kaynaklandığını şöyle özetledi: “Türkiye coğrafi konumu, ucuz hammaddeye erişim gücü, ürün kalitesi, müşterinin ihtiyaçlarına göre tasarım yapabilme ve yeni altyapı yatırımlarından dolayı son derece önemli bir pazar haline geldi. Biz de online bir platform olarak, hem Türk KOBİ’lerini dünyadaki alıcılarla buluşturuyoruz, hem de Türkiye’nin potansiyelini dünyaya anlatmaya çalışıyoruz. Anlatmakla da kalmayıp gerekli kaynakların aktarılmasını sağlıyoruz.”

“Aliexpressuniversity.com’la işlerini kolaylaştırıyoruz”

Başta KOBİ’ler olmak üzere tüm Türk satıcıların işini kolaylaştırmak için “aliexpressuniversity.com” adlı web sitelerinin ücretsiz hizmetler verdiğini belirten Yaman Alpata bu konuda şu bilgileri verdi: “Malını Aliexpress platformu üzerinden satmak için sanal mağaza açmak isteyenlerin şahsi, limited veya anonim şeklinde bir şirketi olmalı. Fatura kesmek için şirket olması gerekiyor.

Aliexpressuniversity.com sitemizde; sanal mağaza açma, lojistik, pazarlama, kampanya düzenleme, iş birlikleri gibi birçok konuda bilgilendirici belge ve dokümanı içeren ayrıntılı bir yol haritamız hatta eğitici videolarımız da var. Sanal mağaza açmak isteyenlerin bu bilgi setini okuyup, platformun algoritmasının nasıl çalıştığını anlamaları gerekiyor. Malını platformumuz üstünden dünyaya satmak isteyenlere 200'ü aşkın ülke ve bölge, 150 milyondan fazla müşteri ve 38 farklı para birimiyle ücretsiz destek veriyoruz. Bizim platform üzerinden mal satışı gerçekleştiğinde ise yüzde 5 ila 8 arasında değişen komisyon alıyoruz.”

Türk girişimcilere de seslenen Alpata şöyle konuştu: “Çin pazarında daha fazla Türk şirketine ihtiyaç var. İki ülkenin kültürü birbirine yakın, bu yakınlık ticari anlamda da bazı fırsatları da beraberinde getiriyor. Türkiye’deki profesyonellerin çoğu yönünü batıya dönmüş sadece oraya bakıyor. Batıya bakmak iyi ancak bunu yaparken çoğu kez doğudaki gelişmelere bakılmadığı için buradaki önemli gelişmeleri hep kaçırıyoruz. Teknolojik açıdan baktığımızda batıda ‘geldi-gelecek’ denen birçok gelişmenin burada yıllardır uygulanmakta olduğuna tanık oluyoruz. Buradaki teknolojik gelişmeler bıatıya göre hem çok hızlı hem de ileri bir seviyede bulunuyor. Dolayısıyla daha fazla gencimizin, profesyonelimizin Asya’da olup bitenleri merak edip araştırmasında yarar var. Çin’e ilişkin bilgileri doğru kaynaklardan okuyup, gelişmeleri yakından izlesinler. Bunları yapan Türk girişimcinin, Çin’deki ticari başarısının batılılardan daha iyi olacağına yürekten inanıyorum.”