Keşfedilmeden yok oluyor

Sivas’ın Divriği ilçesi Ürük köyünde bulunan yüzen adalar keşfedilmeden yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.

Divriği ilçesine uzaklığı 27 kilometre olan Ürük köyü yüzen adasıyla dikkat çekiyor. Aktüel ve Paleo heyelanların bulunduğu sahada bulunan göl, köy sakinleri tarafından Çılbah gölü olarak bilinse de köy dışında fazla tanınmıyor. Koruma altında olmayan göl bakımsızlık yüzünden yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Sivas’ın bilinen tek yüzen ada gölü koruma altına alınıp turizme kazandırılacağı günü bekliyor.

Heyelanlar sonucu oluştu

Prof. Dr. Gülpınar Akbulut Özpay, Çılbah gölünün aktüel ve paleo heyelanların bulunduğu bir sahada oluştuğunu belirterek, “Yüzen adanın kalınlığı birkaç santimetreden birkaç metreye kadar sıralanan bataklık, çamur ve yüzen sucul bitkiler olarak tanımlayabiliyoruz. Oluşumlarına baktığımız zaman bitki ve kök saplarının canlı kök ve çürüklerinin birikmesi ve yapışıp sıkı keçemsi bir doku oluşturmasıyla meydana geldiğini söyleyebiliriz. 2010 yılında aldığımız bir ihbar üzerine Divriği’nin Ürük ve Göndüren köylerinde iki yüzen adanın olduğunu tespit ettik. Prof. Dr. İhsan Bulut hocamız ile birlikte sahaya gittik ve arazinin etütlerini yaptık. Göndüren köyü yakınlarında bulunan göldeki yüzen adanın hareketsiz olduğunun tespitini yaptık. Ancak Ürük köyüne yakın bulunan Çılbah göl diye adlandırdığımız gölün içerisindeki yüzen adanın hareketlilik gösterdiğini gözlemledik. Göndüren ve Ürük köyü çevresi aktüel ve paleo heyelanların olduğu bir yöredir. Dolayısıyla burada çok sayıda küçük çaplı bu tarz heyelan göllerine rastlamak mümkün” dedi.

Sivas’ta tek

Özpay, Çılbah gölünde bulunan yüzen adaların Sivas’ın tespit edilen ilk yüzen adası olduğunu söyleyerek, “ Çılbah gölü de heyelan gölüdür. Yüzen adanın üzerinin kamış bitkisi ile örtüldüğünü görmekteyiz. Sivas’ta ilk tespit edilen yüzen adalar olması sebebiyle önemli. Göndüren köyündeki sabitlenmiş bir şekilde, Ürük köyünde ki ise hareketli bir şekilde. Çılbah köyündeki yüzen ada hareketli ama ne yazık ki bu yüzen adaların en önemli sorunlarından bir tanesi keşfedilmeden yok oluyor olmaları. Koruma altına alınmaları ve buranın tanıtılması oldukça önemli” diye konuştu.