Kendi mesleklerini icra ve daha iyi bir üniversitede tahsillerini devam ettirmek isteyen öğrenciler YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı)’ye hazırlanmaya devam ediyor. Sınava 90 günden az bir süre kaldı, Rehberlik ve Danışmanlık servisi öğretmenleri kalan süreyi iyi değerlendirerek öğrencilerin sınavda başarıyı elde edeceklerini belirterek öğrencilerin YKS kapsamında yapılacak olan TYT(Temel Yeterlilik Testi) ve AYT(Alan Yeterlilik Testi) konularını ve kat sayılarını bilmeleri gerektiğini söyledi. Konu ile ilgili Şehrivan Gazetesine konuşan rehberlik ve danışmanlık servisi öğretmenleri pandemi sürecinin öğrencileri olumsuz etkilediğini, sınavlara çalışma esnasında velilerin de psikolojik olarak öğrencilere destek vermeleri gerektiğine vurgu yaparak, öğrencilerin psikolojik olarak hassas oldukları bu süreçte öğrencilerin çevresel etkenlerden kolay bir şekilde etkilenebileceklerini ifade etti.
KISITLAMALARDAN KAYNAKLI ÖĞRENCİLERDE TEMPO DÜŞTÜ
Pandemi sürecinde öğrencilerin günlerce eğitim kurumlarından uzakta kaldığını, ardından kısıtlamalarla belli saatler içerisinde eğitim kurumlarına gidebildiklerini dile getiren 1. Sınıf Özel Öğretim Kurumu Rehberlik Öğretmeni Nüjin Ateş, “Öğrenciler pandemi sürecinde birçok sıkıntı yaşadı. Online eğitim zorunlu kılındı ama örgün eğitimin yerini almadı, çünkü online eğitimde öğrenciyle birebir iletişim kurulamadığı için etkisi daha az oluyor. Konuların ilerletme seyri belki daha hızlı olacak çünkü sadece öğretmen konuşuyor, devamlı ekranda ama öğrencinin almış olduğu verimlilik seviyesi yüzde 50-60’larda olacaktır. Pandemi sürecinde yapılan kısıtlamalar neticesinde çok fazla kopukluklar yaşandı. Bu kopukluklar; derse dair, eğitime dair oldu ve öğrencinin bunalmasına sebebiyet verdi. Bu şekilde olunca dönem başında yakaladığımız temponun gerisine düştük. Süreç biraz daha normale dönüp, yüz yüze eğitim süreci tekrardan başlayınca ve öğrenciler gelmeye başlayınca yeniden derslerle, ek dersler ve grup çalışmaları ile öğrencilerin eksiklerini tamamlamaya çalıştık.” Şeklinde konuştu.
PANDEMİ SÜRECİNDE ÖĞRENCİLER PSİKOLOJİK OLARAK YIPRANDILAR
Öğrencilerin her zaman bir kısıtlama psikolojisi ile eğitimlerini sürdüğünü ifade eden Ateş, “Çok dengesiz bir süreç olduğu için psikolojik olarak yıpranmalar oluştu, çünkü öğrenci okula gidereken, ‘acaba tekrar yasaklar gelecek mi? Ben tekrar geriye mi düşecek miyim?’ düşüncesi içerisinde eğitimini devam ettirmeye çalışıyordu. Bu da öğrencilerin motivasyonu etkiliyordu. Bu süreçte sürekli öğrencilerle konuşarak psikoloji olarak destek veremeye ve derslere sarılmaları konusunda teşviklerde bulunduk, öğrenciler de bu sayede ayakta kalabildiler. Derslerinden kopan öğrenciyi tekrardan çalışma sürecine adapte etmek ciddi zaman almaktadır. Pandemi sürecinde öğrencileri uzaktan da olsa bir program çerçevesinde çalışmalarına, konu eksiklerini gidermelerine yardımcı olduk. Özel eğitim kurumları olarak öğrencilerin sınava hazırlanması konusunda motivasyonunu yüksek tutarak, başarı temposunu tutturmaya çalıştık.” Dedi.
“UZAKTAN EĞİTİMLE EKSİKLERİ TAMAMLAMAYA ÇALIŞTIK”
Önceki sınavda müfredattan kaldırılan konuların bu yıl ki sınav sürecinde sorulacağını ve bundan kaynaklı öğrencilerde konular ile ilgili bir temel eksikliğin olduğunu söyleyen Ateş, “Hem geçen yıl kaldırılan konuların bu yıl sınav müfredatında çıkacak olması hem de kısıtlamalardan dolayı da özel öğretim kurslarına gidememelerinden dolayı eksikleri arttı. Bu süreci bizler online eğitim ile telafi etmeye çalıştık, yüz yüze eğitim, başlaması ile birlikte de öğrencilerimizle birebir ilgilenerek bu eksikliği gidermeye çalıştık.” İfade etti.
ÖZEL EĞİTİM KURUMLARI ONLİNE EĞİTİMİ BAŞARIYLA YÜRÜTTÜ
Pandemi sürecinde özel öğretim kurslarının önceki eğitim öğretim dönemine oranla bu yıl uzaktan eğitim sürecini daha verimli ve profesyonelce yürüttüğünü belirten, Bilim Özel Öğretim Kursu Rehberlik Öğretmeni Ömer Sayğın, “uzaktan eğitim süreci ister istemez bazı aksaklıkları beraberinde getirdi çünkü daha önce özel eğitim kurumları bu şekilde bir sisteme geçiş yapmamışlardı. Şu an içinde bulunduğumuz eğitim döneminde özel öğretim kursları uzaktan eğitim sürecini başarıyla yürüttüler.” Dedi.
“ÖĞRENCİLER, SINAV SİSTEMİNİ İYİ ÖĞRENMELERİ GEREKİYOR”
Öğrencilerin ve sınava girecek adayların sınav sistemini iyi öğrenmeleri konusunda uyaran Sayğın, “90 günlük süreçte TYT sistemini doğru okumak lazım. TYT sınavı yani cumartesi günü yapılacak sınav, bir moral sınavıdır, süre sınavıdır. Burada hangi dersten kaç net yaptığımızın bir önemi yok, toplamda kaç net yaptığımız önemlidir. Zira TYT’de bütün derslerin kat sayıları yaklaşık olarak birbirlerine eşittir. Türkçe ve Matematik 1.3 iken Sosyal ve Fen 1.4 puandır. Yani bütün puan türleri için sosyal küsuratla matematikten daha fazla puan getirmektedir. Bu şu anlama gelmemeli ‘öğrenciler matematik çalışmasın’ şu anlama geliyor, öğrenci 2 tane zor matematik sorusu ile zaman kaybedeceğine sosyal üzerinden daha konsantreli bir şekilde çalışırsa daha çok puan alacaktır çünkü 13 sosyal sorusu 14 matematik sorusu kadar puan getirmektedir. Özellikle bu 90 günlük süreçte şunu tavsiye ediyorum, konu özetli sosyal kaynaklara alıp sosyal ders denemeleri çözmeleri gerekiyor. Sayısal bölümünden hazırlanan öğrenciler, matematik-fen çalışıyorlar ve sosyal derslerden sıkılıyorlar. Hâlbuki sosyal fizik kimya biyoloji ile aynı puanı getiriyor TYT’de. Yani sosyal derslerde kısa süre içerisinde netlerini arttırabilirler, bir sosyal çalışması yapabilirler.”
BU UYARILARA DİKKAT
“Bir diğer husus, sayısal bölümünde hedefi yüksek olan öğrencilerin, dil bilgisi konularına da bakmalarını öneririm veyahut dil bilgisi soruları içeren kaynaklar çözmelerini öneririm. Sözel öğrenciler için de şunu tavsiye edebiliriz, Edebiyatın kat sayısı diğer derslerden daha yüksek, AYT Edebiyat soru cinsîsinden 1 soru 3 puana eşittir. Edebiyat konularını bitirmekte geç kalmasınlar. Öğrenciler çoğunlukla şu hataya düşüyorlar, ben unuturum, birkaç ay kalsın o şekilde başlarım diyorlar, bahar aylarında da gevşiyorlar ve edebiyatı bitirecek zaman bulamıyorlar. Hâlbuki konuları zamanında bitirdikleri zaman o bilgiler daha verimli olur. Öğrencilerimiz çalışmalarını grafikte olduğu gibi düzenleyecek şekilde bir çalışma yapmalarını öneririm. Öğrencilerimizin netlerini arttırmaları daha önemli, bu kısa sürede hangi dersten daha fazla net çıkarabileceklerse ona ağırlık vermeleri avantaj sağlayacaktır.” İfadelerine yer verdi.
“ÖĞRENCİLER DENEME ANALİZİ YAPMALIDIRLAR”
Üniversiteye geçiş sınavlarına 90 günden az bir süre kaldığını ve öğrencilerin bu süreci daha verimli bir şekilde kullanmaları, bunun yanında da sınav hakkında detaylı bir bilgi sahibi olmaları gerektiğinin önemine değinen Sayğın, “Yunus Emre’nin ‘İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir, Sen kendin bilmezsin, Ya nice okumaktır’ sözü bize düstur olması gerekiyor. Biz önce mevcut durumumuzu bilmemiz gerekiyor. Öğrenciler öncelikle Kendi netlerinin farkında olmalıdır. Barajı geçmek isteyen bir öğrenci TYT’de 16 net yaparsa barajı geçmiş olacaktır. Bununla beraber AYT’de 21 net yapması gerekiyor. Her 9 TYT netinin 4 AYT netine denk geldiği bir sınavdayız. Yani bir öğrenci 25 TYT yaparsa da 17 AYT neti ile de dört yıllık barajı geçmiş olacaktır. 34 TYT net yaparsa da 13 AYT neti ile de barajı geçmiş olacaktır.”
DÖRT YILLIK BÖLÜMLER İÇİN BU ALANLARA İYİ BAKIN!
“Öğrencilerimiz bu sistem ile netlerini dokuzar dokuzar artırıp bunun hesabını yapabilir. Neden baraj kısmı ile başladım, çünkü öğrenciler sınav sonuçlarını çoğunlukla analiz etmiyorlar. Bir öğrenciye geçen yıl ki sıralamasını sorduğumuzda öğrencinin bunun analiz etmediğini görüyoruz. Bizler öğrencilerimize bunları sistematik bir şekilde öğrenmelerini istiyoruz. Baraj kısmını geçtikten sonra O barajı geçemeyen bir öğrenciyi yoğunluk olarak paragraf sorularını çözmesi gerekiyor bu şekilde barajı geçmiş olacaktır yani 16 netin üstünde net yapmış olacaktır. Orta hali bir öğrenciye geldiğimiz zaman bütün dersleri kıymetli görerek bütün dersleri toplam net olarak hesaplayarak yoğunluk olarak AYT grubundaki dersleri çalışması gerekecektir bu onun dört yıllık bir bölüm kazanması için önemlidir.” İfadeleri kullandı.
“ÖĞRENCİLER HER ZAMAN BİR ÜST SEVİYEYE ODAKLANMALI”
Öğretmenlik veya mühendislik düşünen öğrencilerin 300 bin barajını geçmeleri gerektiğini söyleyen Sayğın, “Öğretmenlik veye Mühendislik düşünen öğrencilerin yaklaşık olarak TYT’de 53-55 net, bunun yanında da AYT’de 20-25 net yapması gerekiyor. bu alanda öğrenciler çalışırken, öğrenciler öncelikle hangi konularda daha fazla net çıkarabilirim dediği konulara çalışması gerekiyor, bunun yanında da diğer konulara çalışmaya devam etmesi ve sık sık branş denemeleri çözmesi gerekiyor. Dersleri iyi olan bir öğrencinin de AYT konularını çalışırken TYT deneme çözmesi gerekiyor. Öğrencilerimiz bu zorlu süreçte kendileriyle barışık bir şekilde sürekli bir üst seviyeye odaklanarak çalışmaları gerekiyor.” ifade etti.
“GECE DERS ÇALIŞMA ALIŞKANLIĞI TERK EDİLMELİDİR”
Gece ders çalışma alışkanlığı edinen öğrencilerin bu alışkanlıklarından kurtulup, günün verimli saatlerinde çalışmaları gerektiği söyleyen Sayğın, “Benim öğrencilere tavsiyem, öncelikle kendi düzenlerini düzene sokmaları gerekiyor. Erken uyuyup erken uyanmaları gerekiyor, gece çalışmalarına bir son vermeleri gerekiyor çünkü gece çalışmaları düzenlerini bozmaktadır. Gece ders çalıştığını zanneden öğrenci ertesi gün geç uyanmaktadır. Bu da öğrencinin gün içerisinde günün en verimli saatlerini değerlendirememesine sebebiyet vermektedir. Güne kahvaltı yaparak başlamaları gerekiyor dershanelerine veya eğitim kurumlarına gitmeden önce mutlaka kahvaltılarını yapmaları gerekiyor. Özellikle ders denemesi çok çözsünler. Dershanelere giden Öğrencilerimiz dershanelerin soru Soru çözüm zümrelerine mutlaka katılsınlar ve çözemedikleri soruları mutlaka çözdürsünler. Öğrencilerimiz süreç odaklı olsunlar sonuç odaklı olmasınlar.” Dedi.
REHBERLİK SERVİSLERİNDEN FAYDALINMALIDIR
Çalışma esnasında öğrencilerin rehber öğretmenlerine veya sınav koçlarına sürekli danışmaları gerektiğinin önemine değinen Sayğın şunları söyledi: “Şu şekilde bir örnek vererek işi kolaylaştırabilirim nasıl ki biz bugün yurtdışına çıktığımızda veya bir hac kafilesi ile birlikte yola çıktığımızda yanımıza bir tur rehberi olduğunu görüyorsak, sınav esnasında da bizim yanımızda bir sınav Koçu’nun veya bir rehberlik hocasının olması gerekiyor. Bu bize yol göstermiş olur. Bu da bir yolculuktur aslında bu öğrencinin mesleğine veya hayallerine giden bir yolculuktur, bu yolculukta biz rehber hocaları olarak bir rehberlik hizmeti yapıyoruz ve öğrencilere yol göstermeye çalışıyoruz. Derler ya her zaman bin bilsen de bir bilene sor, bunun için öğrencilere sınav esnasında bir bilene bir danışma sormaları öğrencilere yol gösterecektir.”
VELİ ÖĞRENCİDEN DAHA STRESLİ
Sınav sürecinin yaklaşmasıyla velilerin de öğrencilerden daha stresli olduğunu dile getiren Atak Çaba Özel Öğretim Kursu Rehberlik ve Danışmanlık Servisi Öğretmenlerinden Mevlüde Hanım ve Metin Kotas, velilerin bu süreç içerisinde öğrencileri motive etmeleri gerektiğinin önemine değindi. Velilerin öğrencileri için gelecek kaygsı içerisinde olduklarını dile getiren Kotas, “Velilerimizden öğrencilerimize her ne kadar baskı yapmamaları yönünde telkinde bulunuyor olsak da velilerimizi anlamalıyız. Doğal olarak öğrencilerinin başarmalarını istemektedirler. Ancak öğrencilerin emeklerinin karşılığını alabilmeleri için stresin dozu fazla olmamalıdır. Çünkü stres dediğimiz olgu bilgilerimizin önüne set çekmekte doğru düşünmemizi ve soruya odaklanmamızı engellemektedir. Stresin hiç olmaması da veya çok olması da kötü. İşte böylesine önemli bir hususta velilerimizden beklentilerimiz artıyor.” Şeklinde konuştu.
VELİLER, ÖĞRENCİLERİN MAKİNE OLMALARINI BEKLEMEMELİ
Velilere tavsiyelerde bulunan Kotas, “Öğrencilerimizle birlikte velilerimiz de ister istemez stres ve kaygı içerisindeler. Velilerimize tavsiyemiz, Öğrencilerimize önümüzdeki zaman diliminin çok önemli olduğunu hissettirmeleri, Başladıkları işleri bitirmeleri yönünde telkinde bulunmaları olacaktır. Mevsim değişiyor ve öğrencilerde bir boş vermişlik olabiliyor bu yönde disiplini bırakmamaları gerekiyor. Son zamanlarda uyku problemi çok fazla olabiliyor öğrencilerin uyku düzenini kurmalarında yardımcı olmaları ve Öğrencilerin dengeli beslenmelerine dikkat etmelidirler. Sınav yaklaştıkça öğrencilerde yanlışı yapma veya hata yapma ihtimallinin artacağından öğrenci psikolojisinden anlamaya çalışmaları, Hiç kimse mükemmel değildir ve hiç kimse her zaman doğru olanı yapamaz. Dolayısıyla onlardan mükemmel olmayı beklememeleri, Öğrencilerden makine olmalarını beklememeli onların da duygularının olduğu unutmamalıdırlar. Tam da bu dönemde yaptıkları denemelerin takibini yapıp niçin yanlışı yaptıkları hakkında görüşme yapmaları, Deneme sonuçlarında öğrencinin sadece yaptığı yanlışları görmek yerine doğrularını da görmeleri sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki bütün öğrenciler bir şekilde yaptığı çalışmaların karşılığını muhakkak ki alacaktır. Her şey kontrol altında! Rasyonel (akılcı) düşünmenin ve duygusallığın en azından şu 3 ay içinde tatile gönderilmesinin çok faydalı olacağının kanaatindeyim.” İfadelerine yer verdi.
SINAV SÜRECİNDE AİLE DESTEĞİ ÖNEMLİ
Sınavların birçok öğrencinin hayatında dönüm noktası olarak kabul edildiğini ve bu durumun sınavların büyük bir stres kaynağı olarak görülmesine neden olduğunu ifade eden Kotas, “Sınava hazırlık süresince öğrenci bu kadar çalıştım nasıl bir sonuç elde edeceğim, çalıştım ama ya yapamazsam ya sınavda aklıma gelmezse ya anne, babamı üzersem gibi düşüncelere kapılırlar. Bu tür düşüncelerin hiç olmaması ya da çok fazla olması sınav sürecinde bulunan öğrenci için tehlike teşkil etmektedir. Düşüncelerin fazla olması sonucunda öğrenci bildiklerini unutup, yapmak istediklerini de yapamaz. Bu süreçte öğrencilerin en büyük sosyal destek kaynağı aileleridir. Ailenin desteği ile süreci sağlıklı bir şekilde devam ettirebilirler. Dolayısıyla bu süreçte ailelerin sonuç her ne olursa olsun çocuklarının değerli olduğunu hissettirmeleri gerekmektedir. Elbette sınavların hayatımız üzerindeki etkisi yadsınamaz fakat sınavlar bir sonmuş gibi de hissettirilmemelidir.” İfadelerine yer vererek konuşmasını sonlandırdı.
